Bizi Takip Et: Subscribe via RSS Feed Pinlerimiz Connect on YouTube

5 Kasım 2015 Perşembe

Sözünden Dönenler

1 yorum
Anlamıyorum. Ya ben çok salağım yada onlar çok salak. Kafaları mı basmıyor ? Anlam veremiyorum. Gereksiz ve aptalca uğraşlardan başka bir şey yaptıklarını düşünmüyorum. Birine neden söz verirsiniz ? Hele ki tutamayacağınız sözler. Benden hakaret yemek bu kadar mı hoşunuza gidiyor anlamıyorum. Alıntı söz kullanmak istemiyordum. Ama bazılarına olan kinim yüzünden yazıyorum. Hani neydi o söz ?
-Bizde söz namustur. Ne güzel demiş abim. Ağzından bir kelime çıkartmaya çalışmadan önce iki kez düşünmeyi bırakın dakikalarca düşünün. Abe aptal insan neden sözlerinle birine umut verip sonra onu yüzüstü bırakırsın ?  Şimdilerde çoğu kişi böyle bilinçsizce davranıp benim sinirimi bozuyorlar. İnsanı yapan yaptıkları ve düşünceleridir.  Bak bu söz aniden kafamda beliriverdi. Yazın bunu güzel laf. Kaç kişiye inandım. Verdikleri sözlere kandım. Her seferinde göt üstü düştüm. Sadece aşktan bahsetmiyorum. Dostluk olsun, arkadaşlık olsun yada aile olsun. Her seferinde de kandım ahmak gibi. Hiç akıllanmadım. Ama bu sefer yetti. Bundan sonra gerekirse içime kapanırım. Söyledikleri sözler bu şapşallar için değerli değil mi acaba ? Daha ne kadar gözümde düşebilirler hiç bilmiyorum. Napayım öfkemi nasıl kontrol edeyim siz söyleyin ? 
Okumaya Devam Et
apollo11deneme
Here goes the code of the element you want to show

29 Haziran 2014 Pazar

Ölümsüz İnsan Barış Akarsu

0 yorum
Neden mi Barış Akarsu'yu çok seviyoruz.Birazokuyun anlarsınız !
Kısacık sanat hayatında; ''KİMDİR O?'' parçasıyla Amerika'yı rahatsız etmişti cesur Barış Akarsu... Eline devr aldığı bayrağı bırakmayıp ''İNCİRLİK KAPATILSIN, BUSH YARGILANSIN!'' pankartlarıyla yürüdü korkmadan, usanmadan... Amerika'dan korkan siyasetçilerimize nazaran o yaptığı özel Bush klibiyle dikkatleri çoktan çekmişti üzerine... ''Tepede beyaz bir saray, Sarayda soytarı bir kral!'' Ardından ''VURDUM EN DİBE KADAR!'' klibiyle siyasetçilerimizin yolsuzluklarını, halkı soyanları, vurgunları, beyaz zehirlerin pazarlığını yapanları eleştirmişti... Ardından insanların daha özgür daha umutlu yaşayabilmesi için ''VAZGEÇME'' parçasına imza atmıştı.Kısacık sanat hayatına deli dolu, dolu dolu bir dönem sıkıştırmıştı. Magazinin görmezden geldiği birçok yardım konserine imza atmış, kapatılması gereken okulların ihtiyaçlarını karşılamak için para desteği sağlamış ve magazine asla malzeme olmamış bir değerdi BARIŞ AKARSU. İnsanların dikkatini çok çabuk
çekiyordu,sanki 40 yıllık dostuymuş gibi samimi davranıyor sürekli etrafındaki insanlara gülücük saçıyordu her evin oğluydu ve her evin bir evladı... Kaza yaptığı gecenin 1 gün öncesinde bir yardım konserine imza atmış ardından kendi doğum gününe özel bir konser düzenlemiş ve o konserin bilet paralarını yine LÖSEV'e bağışlamak için yol almıştı BARIŞ AKARSU. Fakat trafik terörü onu ansızın yakalamıştı ve 29 Haziran 2007'de geçirdiği trafik kazasında malesef gözlerini yummuştu kocaman yürekli, cesur yürekli kardeşim BARIŞ AKARSU...
O bir günde 3 ilkokulda konser verip bunu sessizce yaparak okulların doğalgaz borçlarının, çatı tamiratlarının vb. giderlerinin ödenmesini sağlayıp arkasında bir dolu mutlu çocuk bırakmış bir adamdır. Dillendirmediği çok şey bırakmıştır arkasında…
Her yayına bir müzik; Barış AKARSU - Ben Bu Feleğe Çomak Sokarım
Okumaya Devam Et
apollo11deneme

27 Haziran 2014 Cuma

Artık Olmayan Ramazan Ruhu

0 yorum

Bilmiyorum eski Ramazanlar hala var mı? Bu gün Ramazan ayının ikinci günü. Bu düşüncelerimi sonra paylaşmak istiyordum ama gönül bu. Eski şevkimi alamıyorum artık. Devir değişti, dünya değişti, düşünceler ve fikirler değişti. Sanırım bende değiştim. Belki nu sadece bir ayak uydurma çabası olmuştur benim için. Bende Müslümanım oruç tutup namaz kılsamda bilmiyorum o eski beni göremiyorum içimde. Hani derlerya çocukken içinizden hiç bir kötülük geçmez. İşte sanırım ben o hissi, o temiz duyguyu kaybettim. Bulamıyorum.
Ramazanla birlikte bulacağımı zannetmiştim. Fakat yok işte. Yaşadıklarımız değiştirdi, olgunlaştırdı bizi. Sanki yolumu kaybetmişim, kaybolmuşum  yanlız yürüdüğüm bu yollarda. Şaşkın bir pejmürde adam misali.

Okumaya Devam Et
apollo11deneme

Dövülesi Çocuk

0 yorum





Az kalsın annesin yanında pataklıcam veledi. Ulan bir sus. Bir rahat ver. Dershaneden sonra dışarıda bir kaç saat takıldım. Eve gelip dizimi izleyip uyuyacağım. Evin kapısını açar açmaz bir gürültü kapladı etrafı. Lan bune ev sirk gibi olmuş. Önümden koşturan çocuklar, ağlayan bebek sesleri, karıştırılan çay seleri kafayı yiyeceğim. Bir palyaço eksik. Hayır hata bende evden çıkmadan önce burnuma gelen sıcak poğaça kokularından anlamalıydım. Odama çekilir çekilmez ufacık çocuklar etrafımda beliriverdi. Tutup bağlayıp tokatlıcaktım hepsini. Nasıl bi saçmalık. Ben ne suç işledimde beni böyle cezalandırıyorsun. Kişilik bulanımı yaşıcam bunlar yüzünden. Her yayına bir müzik; Cherub - Doses and Mimosas
Okumaya Devam Et
apollo11deneme

25 Haziran 2014 Çarşamba

Fotoğraf Yorumlama #1 İmkansız ws Akıl

0 yorum

Sizce kim haklı ? Ben sonuna kadar dayımın arkasındayım. Guevera demiş ki '' Gerçekçi ol, imkansızı iste.'' Ee abicim gerçekçi oldujk mu imkansız diye bişey kalır mı? Eğer imkansızı başaracaksak hayal dünyamızda, kendi düşüncelerimizin arasında başarırız sadece. Bu yaşıma geldim onca olay ve badire atlattım ama gerçekçi olupta imkansızı başaranı görmedim. Görürmüyüm ha orası da meçhul. Ulan bu zamana kadar kim imkansızı başarmış. Hep hayal dünyası bunlar. Yine azımı açtıracaklar. Ben dayıdanım. Bu devirde, bu dünyada akıllı olucan, uyanık olucan. İşte o zaman seni kim durduracak görelim bakalım. Onca insan gördüm iyi yerlere gelmiş. Ya çalıp çırpmışlar yada uyanık okup akıllıca davranmışlar. Ben nasılım ?  İçimden bi ses imkansızı başar diyor ama oda izlediğim filmlerden dolayı. Gercek hayatta akıllı olacan.

Her yayında bir müzik; Gönül TURGUT - Üzüntüyü Bırak Sen Yaşamaya Bak

Okumaya Devam Et
apollo11deneme

Şair Ceketli Çocuğa Saygılar

0 yorum

Ben nerden bileyim onu. Hakkında hiç birşey bilmezdim iki şarkısı dışında. Dedim kendi kendime bunca kişinin tanıdığı bu adamı ben neden tanımam. Ayıpladım kendimi. Sosyal medyada cayır cayır yankılanıyordu ismi. Şair ceketli çocuk Kazım KOYUNCU. Meğerse bu gün onun ölümünün ardından tam 9 sene geçmiş. Önce gittim web sitelerinde onu öğrenmek istedim. Bir saat kadar hayatını, ne yaptığını nasıl yaşadığına bir göz gezdirdim.Böyle şeyler duygulandırır, üzer beni. Şarkılarını dinlediğim bir kişi, bir şahıs değil aksine bir efsaneymiş. Kafam attı Televizyonumun başına geçtim oturdum iki saat hayat belgeselini izledim onun. Kendime daha çok kızdım. Keşke elimden bir şey gelseydi de o adam hala yaşıyor olsaydı. Yıllardı bizi yaşlandıran, yıpratan, sevdiklerimizi elimizden alan. 2004'te akciğer kanseri teşhisi koymuşlar. Durmamış devam etmiş müziğe üstad. Vücudu artık dayanamıyormuş. Çok geçmemiş zaten 25 Haziran 2005'te vefat etmiş. Bi sözünü okudum, beni baya bir derinden etkiledi. Paylaşmak istedim.

"Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim. Ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi en azından çok zorlanırsam ortaya koymaktan çekinmem" diyordu bir röportajında Kazım Koyuncu...

Umay UMAY'ın, tedavisi sürerken Kazım KOYUNCU'yla yaptığı röportajda Kazım, çocukken "şairlerin giydiği gibi" bi ceketinin olmasını istediğini söyler. söyleşi birgün'ün pazar ekinde yayımlandı. başlığı şair ceketli çocukmuş. İşte o zamandan beri şair ceketli çocuk olmuş.

Kazım KOYUNCU saygıyla anıyoruz.

Her yayına bir müzik; Melike DEMİRAĞ - Arkadaş

Okumaya Devam Et
apollo11deneme

Haklı Çıkan Kadın

0 yorum

Neden cok konuşursun ? Gelip eleştirir ve aşşağlarsın sonra hiç birşey yokmuş gibi sırıtarak konuşmaya devam edersin. Konusmayıp sesimizi çıkartmasak çocuk damgası yeriz. Konuşup kendimizi savunsak yine çocuk damgası yeriz. İki lokma bir şey yesek kursağımızda bırakırlar. Bazen sabrımızın sınırını zorlarlar, konuşmaları yeter. Birşey diyemezsin anadır.  Sakinleşmek kafa dağıtmak için uzaklaşırsın. Çünkü sen kendini haklı düşünsen bile çevresindekilere öyle bir oynar ki. Herkesi kendisine inandırır. Yine çocuk damgası yersin. Anlamaz, cahildir dersin . Aklindan kötü ve pis düşünceler geçer. Ama neyi değiştirir. Çevredekilerin gözünde olgunlaşmaya başlamana rağmen bir anda en alt safhaya düşüverirsin. Kaşların çöker. Kafanın içinde büyük bir şişkinlik oluşur sanki. Birde eve gittiğinde haklıymış gibi üste çıkar ya işte artık kacacak delik ararsın. Dışarıya çıkar, sakin bir ortama gidersin. Belkide yalnızlığı seçersin benim gibi. Sonra bi sigara yakarsın rahatlatır yada sakinleştirir genelde seni. Ama o düşünce yokmudur o.  Çoğu zaman sana iyi gibi gözükse bile altında çoğu zaman çıkar gözleyen bir kadın vardır. Her iyiliğin altında bir çıkar . Bilmiyorum ana değilim. Neden başkasının yanında kendimi yüceltip, çocuğumu yüz karası ve utanılacak biri yapayım.  Onca şeye susmama rağmen tek kelime edişimde kendini nasıl haklı çıkarır. Akıl sır erdiremiyorum. Çoğu zaman gerçekler yerine toz pembe hayallerle yaşamak istesekte bazı şeyler yakamızı hiç rahat bırakmıyor. Tek çözüm yalnızlık diye tabir edebilirim. Kendi evinde. Tek başınayken. Başkasının evinde değil. Böylece çevrenin de baskısı ortadan kalkmış olur. ama sen yine yanlız kalırsın. Issız yanlız düşünceli ve pejmürde bir adam olarak. Hala aklına geldikçe sinirlenirsin. Çatık kaşlardan, ofketi gözlerden şekli değişmiş dudaklardan ve uzun dalgın bakışlardan.  İşte bizi bu hale getirenleri soyutlamak ve dışlamak gerekir toplumdan. Çoğu insanın aksine belki sadece doğruyu, hakikati istiyoruzdur.  Ama inanan olmadıktan sonra bunun bir önemi kalmaz.

Her yayına bir müzik; Lana Del Rey - Born to Die

Okumaya Devam Et
apollo11deneme
 
Bir Umuttu İnsanı Yaşatan © Copyright 2012. All Rights Reserved.
Created by: George Robinson.
Proudly powered by Blogger.
imagem-logoBack to TOP